Sağlıklı Yaşam

  Teknoloji Bağımlılığı nedir? Türkiye Sağlık Bakanlığı bağımlılığı bir beyin hastalığı olarak kabul etmekte ve “bir maddenin ruhsal, fiziksel ya da sosyal sorunlara yol açmasına rağmen, alımına devam edilmesi, bırakma isteğine karşılık bırakılamaması ve maddeyi alma isteğinin durdurulamaması” olarak tanımlamaktadır.    Yeşilay’ın tanımına göreyse bağımlılık “kişinin kullandığı bir nesne veya yaptığı bir eylem üzerinde kontrolünü kaybetmesidir”. Günümüz teknolojisinin parçaları olan internet, akıllı cihazlar, mobil cihazlar, video oyunlar ve bilgisayarların aşırı ve kontrolsüz kullanımı teknoloji bağımlılığı kavramı ile genelleştirilmektedir. Bağımlılığın belirtileri nelerdir? Teknolojik ürün veya ürünleri kişinin kullanma davranışının giderek artması ve kullanma sıklığı azaldığında huzursuzluk, öfkelenme ve uykusuzluk gibi yoksunluk belirtileri göstermesi, zamanının çoğunu bu ürün veya ürünleri kullanarak geçirmesi, sorumluluklarını bu sebeple yerine getirememesi, ku...

    Sağlıklı Yaşam Dünyası grubunda yaptığımız şey aslında kısaca Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlık tanımını hayatımıza geçirmek. Bu tanıma göre; “ Sağlık;  sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, aynı zamanda fiziksel, ruhsal   ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir.” Çalışmalarımızı sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite ve teknoloji bağımlılığı olmak üzere 3 tema üzerinden multidisipliner bir şekilde yürüterek aslında tam bir iyilik halinin peşine düşmüş bulunuyoruz. 😍 Tüm serüvenlerimizde  hedefimiz katılımcılara doğru ve bilimsel bilgiyi aktarabilmek ve onlarda kalıcı davranış değişikliğini gerçekleştirmeye yönelik yöntemlerle çalışmak oldu. Gelin size kısaca bu serüvenlerde neler yaptığımızı anlatalım. 😊 Sağlıklı Yaşam serüvenlerinde katılımcılarımız ile bir Whatsapp grubu oluşturuyoruz ve 3 tema için belirlediğimiz bazı hedeflere uymalarını istiyoruz. Ayrıca belirli günlerde 3 temada bilgi paylaşımlarımızı   bu gruplar üzerinden yapıyoruz. Bi...

Diyetisyen Büşra Uruç  Lis e yıllarımdan itibaren ilgi duyduğum sağlıklı beslenme alanına beslenme ve diyetetik lisans programını kazanarak adım attım. Lisans eğitimim sırasında diyetisyenlerin çalışma alanları hakkında bilgi ve staj deneyimleri edindim.  Şu anda yine beslenme ve diyetetik alanında yüksek lisansımı tamamlamaktayım. Toplum beslenmesi üzerine çalışmalar yapıyorum. Yüksek lisansım sırasında önce Fizyoterapist Tayyibe hocam ile, daha sonra Psikolog Esma hocam ile tanışarak Sağlıklı Yaşam Dünyası grubu için adımlar atmış oldum. Hep birlikte sağlıklı bir yaşam için güzel çalışmalar yapacağımıza inanıyorum. Fizyoterapist Tayyibe Nur Kaya 1.sınıftan itibaren atletizm🏃ile ilgileniyordum üniversite bölüm seçimine gelince fiziksel aktivite içeren bir bölüm okumak istediğime karar verdim böylece Fizyoterapi ve Rehabilitasyon bölümünden mezun oldum. Sonrası Londra ve Amsterdam'daki sağlık sistemlerini yakından görmek için kısa süreliğine bu başkentlerde bulundum. Biz...

Tarih 2019 Şubat sabahını gösteriyor... Geç uyandığım bir gündü ve tam o tarihlerde yüksek lisans kaydımı yapmıştım, bir yandan iş diğer taraftan yürüttüğümüz gönüllü çalışmalar derken bir de akademik kariyer eklenince uyku düzenimin bu şekilde devam etmesi mümkün değildi😄. Neden geç uyanmış olabilirim diye sorgularken bir gün öncesinden tüketmiş olduğum abur cuburların neden olabileceğini düşünüp o sıralarda gündemde olan challenge'lara benzeyen bir 21 günlük zararlı paketli gıdalardan uzak durma mücadelesi fikri geldi. Bu challenge'ların güzel tarafı davranış değiştirme stratejilerinde sıkça kullanılan sosyal destek unsuru devrede, böylece bizlerde bundan destek alarak değiştirmek istediğimiz alışkanlıkların üstesinden kolaylıkla gelme fırsatımız doğmuş oluyordu😊. Hiç zaman kaybetmeden o gün etrafımdaki değerli dostlara haber salarak, bu güzel yolculuğa çıkmaya hazırlar mı diye sordum ve müsait olanlarla grubu kurmuş olduk💪. Birbirimizdan aldığımız motivasyon ile bu 21 gün...

Heves ettiğim günden beri bana sürekli motivasyon katıp, farklı bir bakış açısı edinmemi sağlayan Juicing akımına blogumda yer vermesem olmazdı. Konuya direkt girmem gerekirse, benim Juicing ile tanışmam biraz dolaylı yoldan oldu diyebilirim. Sebze sularına çok önceden okuduğum Alkali Diyet kitabından biraz haşır neşir olmakla beraber, açıkçası ne kadar önemli olduğuna dair pek bilgi sahibi değildim. Birkaç ay önce çiğ beslenmenin vücuttaki etkilerine olan merakımdan ötürü kaynak arayışındayken, Victoria Boutenko'nun "Yaşam için Yeşil" kitabını okumamla yeşil içecekleri biraz daha araştırmaya karar verdim. Kitapta juice'dan ziyade salt yeşillik ve "smoothieler" üzerinde durulsa da,  (ikisinin farkına birazdan değineceğim)  insan üzerindeki etkiler ve referanslar o kadar etkileyiciydi ki kayıtsız kalmak mümkün değildi. Bir de üstüne Cenk Kıral'ın "Juicing ile Gelen Sağlık" kitabıyla birlikte internetten ve sosyal ağlardan okuduklarım da ekleninc...

Bir kardiyo antremanı düşünün. Hem kısa sürede daha çok kalori harcıyorsunuz, hem de bu süre zarfında kas kaybı yaşamadan  maksimum yağ  kaybediyorsunuz. Tüm bunlara ek olarak bir süre sonra merdivenleri ikişer üçer çıkabilecek kadar kuvvetli ve dayanıklı oluyorsunuz. (Bunlar hep anaerobik kapasite) İşte HIIT'in özeti. Sabit tempoda yapılan kardiyodan çok daha efektif, çok daha cazip. Maksat vücudu şaşırtarak metabolizmayı canlı tutmak. Neden HIIT Yapmalı? Metabolizmayı canlı tuttuğu için yağ ve kalori yakımı gün boyu devam eder. (Dinlenirken bile!) Yapılan araştırmalarda  HIIT yapanların, sabit tempoda çalışanlara göre çok daha fazla yağ yaktığı gözlemlenmiştir. Antreman süresi daha kısa olduğu için olası  kas kaybı minimumdur, bilakis kas gelişimini  destekler. Burdaki   güncel bir makaleye göre kanser riskini azaltır. Sabit tempo kardiyonun sıkıcılığından kurtulursunuz. (Kabul edelim 45 dk aynı orta tempoda çalışmak çok sıkıcı=D) Kaslarda anaerobik etki ...

1 haftalık insan gibi yememe sorunsalımın ortadan kalkmasıyla (bkz: Kaçamak mı O da Ne? yazım ) sonunda düzenimi yeniden oturtabildim. Dün de tartıda 6'lı rakamları görmenin verdiği gazla neden beslenme ve spor düzenimi genel hatlarıyla paylaşmıyorum ki diye düşündüm. Öncelikle yediklerim sağlıklı olduğu ve miktarı iyi ayarlandığı müddetçe kalori hesabı yapmadığımı, kendimi asla aç bırakmayıp, tüm besin gruplarından (protein, yağ, karbonhidrat) günlük ihtiyacım dahilinde besin değerlerine de dikkat ederek beslendiğimle sözlerime başlayayım. (Baya uzun bir cümle oldu=D)  Yaptığım spor, bir önceki gün yediklerim ve güne başlama saatim bu miktarları etkiliyor elbette . Güne genellikle bayaaa bi' geç başladığım için 2 öğün besleniyorum, eğer erken kalkmışsam veya ihtiyacım olduğunu hissediyorsam bu sayı 3'e çıkıyor doğal olarak.  Sağlıklı yaşam özeti  Ara öğün yapmadan nasıl "metabolizman çalışıyor" diye sorabilirsiniz. Detaylı açıklayayım: Kahvaltımı zaten 11:30-...